12. Avrasya Ekonomi Zirvesinin ''2009 yılı ve sonrasında Dünya'da enerji beklentileri'' konulu oturumunda konuşan Umberto Quadrino, Edison şirketinin, Avrupa'da enerji üreten ilk şirket olduğunu belirterek, 7 bin megavat olan kurulu gücünü 10 bin megavata çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti.
Quadrino, 2009'da 7 milyar avroluk yatırım planladıklarını bildirerek, Türkiye'yi hem elektrik hem de hidrokarbon açısından kilit ülke olarak gördüklerini dile getirdi.
Enerji transferinde ''Güney Kordonu''nun bütün Avrupa Birliği ülkeleri için bir mecburiyet olduğunu söyleyen Quadrino, şunları kaydetti:
''Hazar Havzasında teorik olarak çok fazla gaz var. Şu anda en yakın olduğumuz kaynak Azerbaycan.Doğal gaz, 2013-2014 yılı itibariyle Azerbaycan'dan Türkiye üzerinden geçerek Avrupa'ya akabilir. Şah denizinden ise 2013-2014 itibariyle gaz ithal edilebilecek. Türkiye-Yunanistan-İtalya boru hattının Türkiye kısmı ise büyük ölçüde tamamlanmıştır. Bu proje, Güney Koridoru'nu hayata geçirecek ilk adımdır.''
Kırgızistan Başbakanı 1. Yardımcısı Omurbek Babanov da ekonomik krizle birlikte dünya finans politikalarının değişmeye başladığını belirterek, dengeli politika üretmenin çok önemli olduğunu ve kriz ortamında özellikle girişimciliği teşvik etmek gerektiğini ifade etti.
Babanov, global ekonomik krizden çıkma sürecinde bir enerji kaynak kıtlığının ortaya çıkabileceğine dikkati çekerek, hidroenerji ile üretimin enerji kıtlığını çözebileceğini söyledi.
Elektrik enerjisinin Kırgızistan için stratejik bir önem arz ettiğini bildiren Babanov, Rusya ile 1 milyar 700 milyon dolarlık anlaşma imzaladıklarını ve bu kapsamda saatte 5 milyar kilovatlık elektrik enerjisi sağlayacaklarını vurguladı.
Gürcistan Enerji Bakanı Alexander Khetaguri de son yıllarda hidroelektrik altyapısına yatırım yaptıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Elektriği ithal ederken ihracat yapan ülke konumuna geldik. Yüzde 15 termal, yüzde 85 hidroelektrik santrallerden enerji üretiyoruz. Ama bu oranı yüzde 85'den yüzde 100'e çıkarmak istiyoruz. Enerjiyi yeni hidroelektrik santraller kullanarak artırmak ve yatırım çekmek bizim için çok önemli. Nabucco gibi yeni transit projeleri üzerinde çalışıyoruz. En iyisi Hazar Doğal gaz hattını Gürcistan ve Azerbaycan üzerinden taşımak. Hazardan çıkan ham petrolün Avrupa'ya ulaşması için de bir çalışmamız var.
Türkiye'yle 1 tane enerji hattımız var. Yakın gelecekte kurulacak 2 yeni enerji hattı içinde görüşmelerimiz sürüyor. Toplamda saatte bin 400 megavat enerji akımı olacak. Yeni enerji santralleri için 4 lisans gerekecek. Bunların izinlerinin alınması da 2-3 ay sürecek.''
-''SİYASİ ÇEVRELERİN BİR ADIM DAHA ATMALARI GEREKİYOR''-
Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Uluslararası Şirketi Sözcüsü Christian Dolezal da ''Türkiye'den Geçen Transit Doğal gaz Boru Hattı Projeleri: Nabucco Projesine Müşterek Yaklaşımlar'' konulu oturumundaki konuşmasında, doğal gazda, Rusya'nın gelecekte de önemli bir tedarikçi olmaya devam edeceğini ancak hem Türkiye hem Avrupa için yeni tedarikçilere de sahip olmak istediklerini kaydetti.
Nabucco projesinin inşaatının 2011 yılında başlayacağını ve ilk 3 senede Ankara'ya ulaşılacağını söyleyen Dolezal, düşük hacimlerden işe başlamanın, maliyeti düşürmeye ne ölçüde katkıda bulunacağına ilişkin soru işaretleri bulunduğunu, ancak boru hatlarının genellikle kapasiteyi geliştirmek üzere kurulduğunu ifade etti.
Nabucco projesinde sonraki aşamalarda nelerin beklendiğine değinen Dolezal, ''Hukuksal çerçevenin kurulması son derece önemlidir. Siyasal tartışmalar devam etmektedir. Siyasetçi ve siyasi çevrelerin bir adım daha atmaları ve hükümetlerarası anlaşmayı imzalamaları gerekiyor'' dedi.
Dolezal, Türkiye'nin bu projede son derece önemli bir partner olduğuna işaret ederek, ''Nabucco Türkiye'ye gelecekte bir doğal gaz merkezi olma imkanı da sunmaktadır. Hem iç hem uluslararası alıcıların ihtiyacı söz konusudur. Bu boru hattının, son derece büyük ulaştırma kapasitesi olan merkezlere bağlantısı olacaktır'' şeklinde konuştu.
Nabucco projesinin, Türkiye'ye 4,5 milyar avro doğrudan yatırım getirerek, yeni istihdam imkanları yaratacağını vurgulayan Dolezal, sözlerini şöyle tamamladı:
''Nabucco kapsamında bizim bir şansımız var. Bu, gelecekte doğal gaz tedarikçilerini Türkiye ve Avrupa'ya bağlama olanağıdır. Gelecekte daha fazla altyapıya ihtiyacımız olacak ve iyimser olabiliriz çünkü siyasi irade ve destek verilmiştir.''
